Enez TARİH
İlçe merkezi, ilk çağda bir Yunan sömürge yeri olarak kurulmuştur. Adı, bir Yunan Prensinin (Eneyaz’ın) isminden gelir. Traklar, pazar köyünü büyütmüşlerdi. Enez Kasabası, büyük İskender İmparatorluğu döneminde daha büyüdü. Büyük Roma İmparatorluğu zamanında, zengin bir liman kenti oldu. Orta çağda, Bizans İmparatorluğuna bağlıydı. Bir Bizans Prensesinin çeyizi olarak Cenevizlilere verildi. Cenevizlilerin burada kurduğu Derebeylik, 14.yüzyılda Osmanlı üstünlüğünü tanımıştı. 15.yüzyılda genişleyip Semadirek ve İmroz adalarını kapsadı. İstanbul alındığında, Trakya’da alınmadık yer olarak sadece Enez kalmıştı. 1456’da karadan ve denizden kuşatıldı. Zamanın derebeyi kaçmıştı. Enez, savaşsız teslim oldu. Osmanlı filo komutanı Yunus Kaptan, Taşoz ve Limni Adalarını da aldı. Ünlü gezgin Evliya Çelebi 17.yüzyılda, Enez’i gelişmiş bir liman kenti olarak görmüştü. İlçe 19.yüzyılın I. ve II. yarılarında, iki kez Rusların eline geçti. Birinci Balkan Savaşından sonra Bulgarlar ve Birinci Dünya Savaşı ertesinde Yunanlılar tarafından alındı. İki yıl kadar Yunan yönetiminde kalan Enez, 23 Kasım 1922 tarihinde kurtarıldı. 1926 yılında Keşan’ın bir bucağıydı. 1953 yılında ilçe oldu.
COĞRAFYA
Enez ilçesi, ilimizin güney batı köşesindedir. Doğusunda Keşan ilçesi, batısında Ege Denizi, kuzeyinde Yunanistan ve İpsala ilçeleri, güneyinde Saroz Körfezi bulunur.
Tek dağı, Çandır (Çan Hıdır) Dağı’dır. Bunun yükseltisi 400 metreye yakındır. İlçenin doğu yarısı, Saroz Körfezi kuzeyinde uzanan Pelin Yaylası üzerindedir. Bu yaylanın yükseltisi 50 ile 150 metre arasında değişir. Doğusundaki geniş vadi tabanı, Enez ve Yenice Ovası adıyla anılır. İlçenin tek nehri, Meriç’tir. Platin, Gökgür, Ayana, İncirlidere adlı dereleri vardır. Doğal gölleri Çeltik, Dalyan, Küçük Tuzla, Bücürmene ve Taşaltı’dır.
İlçe, Akdeniz ikliminin Marmara Tipi alanındadır. Rüzgarlar, daha çok kuzey yönlerden ve orta şiddette eser. Yazlar sıcak ve epey kurak, kışlar serin ve yağışlı geçer. İlçe, yağış bakımından yarı nemlidir. Doğal bitki örtüsü kuru ormandır. Denize bakan yamaçların örtüsü maki’dir. Maki, bodur ağaçlar ve kurakçıl otlardan oluşmuştur. Bu katkılı bir makidir. Karadeniz iklimine özgü bitkilerle karışıktır. Ormanların ortadan kaldırıldığı yerlerde Bozkır oluşmuştur. Bozkır, tarla ve otlak olarak kullanılır. İlçenin üçte birini kaplar.
Eskiçağda Ainos adını taşıyan Enez, Ege Denizinin kuzey sahilinde ve Meriç (antik Hebros) nehrinin denize döküldüğü sahada, denizden 25 metre yükseklikte, orta miyosen devrine ait sarp, kalker bir yarımadanın üzerinde kurulmuş çok eski ve tarihi bir şehirdir.
Enez doğusunda Keşan, batısında Yunanistan, kuzeyinde İpsala, güneyinde Ege denizi ile çevrilidir. Arazinin 1/3’ü ormanlıktır. Yüzölçümü 458 km2 olup, İl merkezine olan uzaklığı 172 km.’dir.
EKONOMİ
Enez halkının temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Merkez ve sahil köylerimizde balıkçılıkla da uğraşılmaktadır.